AK Parti Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Türkiye'de çatışmacı ortamdan beslenen bir muhalefet olduğunu, bunların ülkede sıra dışı bir 'huzursuzluk var' görüntüsü oluşturmaya çalıştığını söyledi.
AK Parti Samsun İl Başkanlığı'nın organize ettiği kahvaltılı basın toplantısına katılan Suat Kılıç, Türkiye'de son aylarda yaşanan sıkıntılı süreçle ilgi konuları değerlendirdi.
YARGI İŞİNİN BAŞINDADIR
Son zamanlarda kamuoyunda tartışılan demokrasiye müdahale planını duymayan kalmadığına işaret eden Kılıç, "Bir hukuk devletinde olması gereken nedir? Demokrasiye müdahale planları, kafes türü yaklaşımlar kimler tarafından geliştiriliyor olursa olsun, kimler tarafından üretiliyor olursa olsun, kurumlar hukukun dışına çıkan şahısları bünyelerinde barındırmayacak ve mutlaka yargının önüne çıkartıp, adaletin tecelli etmesini sağlayacaktır. Yargı işinin başındadır, görevini yapmaktadır." biçiminde konuştu.
MUHALEFET SORUMSUZ DAVRANIYOR
Bu süreçte yaşanan tartışmaları, Türk vajinismus tedavisinde hipnoz iye'nin muhalefetinin farklı zeminlere taşıma iradesini kınayıp, ayıpladıklarını kaydeden Kılıç, şöyle konuştu: "Türkiye'de muhalefet partileri maalesef bir kargaşa ortamı oluşturmanın, bir siyasi belirsizlik ortamına Türkiye'yi sürüklemenin sorumsuzluğu ile hareket ediyor. Bir iktidar partisi sözcüsü olarak Türkiye'de en tavizsiz yapılması gereken şey, demokrasiye, hukuka ve hukukun üstünlüğüne sahip çıkmak olduğunu düşünüyorum. Bu değerlere sahip çıkacağımız yerde, bu noktada sorumsuz bir tavır benimseyen muhalefet partilerini eleştirmek ve tutumlarını onaylamadığımızı bildirmek te doğrusu en doğal hakkımız olarak görülmelidir."
CHP VE MHP'YE YÜKLENDİ
Demokratik açılım sürecinde ve Türkiye'de bağımsız bir çerçevede devam etmekte olan yargılamalar sürecinde siyasal iktidarın devletin birliğine, kurumların kuvvetler ayrılığı çerçevesindeki çalışma disiplinine yönelik herhangi bir asimetrik müdahalesinin asla söz konusu olmadığını savunan Kılıç, "Türkiye'de herkesin bilmesi gereken; bu ülkede bir tane cumhurbaşkanı, bir tane başbakan, bir tane TBMM, bir tane silahlı kuvvetler, bir tane emniyet teşkilatı var, yedeği yok. Dolayısıyla kurumlar ve kurumların başındakiler hakkında konuşurken herkesin ince eleyip sık dokuması kaçınılmaz zarurettir. Bütün bunları yaparken de kurumları yıpratmamak gerekir. Aksi durumda, Türkiye'de CHP ve MHP'nin dramatik şekilde yaptığı yanlışa düşeriz.
Kurumları çatıştırmaya ve çatışma görüntüsü üzerinden kendi siyasetini beslemeye çalışıyorlar. Hükümetle yargıyı, askeri, yürütme ile emniyet birimlerini, kendi içinde istihbarat birimlerini karşı karşıyaymışçasına bir görüntü içine taşımanın Türkiye Cumhuriyetine de Türk milletine de sağlayacağı hiçbir fayda yoktur. Kurumlar arasında çatışma olmadığı halde çatışma var görüntüsü oluşturmanın, muhalefetin oy beklentilerine, büyüme beklentilerine olumlu bir katkı sağlaması asla söz konusu değildir. Bugün Türkiye'de kurumlar arasında her zamankinden daha fazla bir uyum ve işbirliği vardır." ifadesini kullandı.
DEVLETİN TEPESİNDE UYUM PROBLEMİ YOK
Kurumlar arasında hiçbir şekilde çatışma söz konusu olmadığını aktaran Kılıç, "Ama maalesef Türkiye'de çatışmacı ortamdan beslenen CHP ve MHP muhalefetinin varlığı, ülkede sıra dışı bir huzursuzluk var görüntüsü vermeye odaklanmıştır. Hiçbir seçim başarısı Türkiye Cumhuriyeti'nin devleti ve milleti ile bölünmez bütünlük ortamındaki huzur atmosferinden daha değerli olamaz." şeklinde konuştu.
Halk adına siyaset yaptığını söyleyen CHP'ye, millet adına siyaset yaptığını söyleyen MHP'ye bu anlamda millet adına bir kere daha bir sorumluluk duygusuyla seslenmek istediklerini ifade eden Kılıç, "Milletin bugün, her zaman olduğundan daha fazla huzura, hukuka, demokrasiye ihtiyacı var. Ürettikleri söylem, husumet, hamaset ve hakaret içeren bir söylemdir. Her iki partimizi de bu söylemlerden uzak durmaya davet ediyorum. Yine Türkiye'de olmayan bir çatışmacı ortamı var gibi göstermenin milletimize de devletimize de her hangi bir fayda sağlamayacağının altını çizmek istiyorum. Türkiye'de bir çatışma değil, belki bir yanlışlardan arınma süreci vardır. Bu sürece iktidarı ile muhalefeti ile, seçilmişleri ve atanmışları ile bütün kurumların olağanüstü bir destek sağlaması zaruret olarak ön plana çıkmış durumdadır." açıklamasında bulundu.
Kategori : POLİTİKA