Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu'nun, GDO'lu ürünlerle ilgili yönetmeliğin bazı maddelerinin yürütmesinin durdurulmasına yapılan itiraza istinaden yürürlüğü durdurma kararını kaldırmasından sonra, uygulamada hukuken, yönetmeliğin, 20 Kasım'da yapılan değişikliğe göre uygulanması gerektiği belirtiliyor.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı tarafından hazırlanan "Gıda ve Yem Amaçlı Genetik Yapısı Değiştirilmiş Organizmalar ve Ürünlerinin İthalatı, İşlenmesi, İhracatı, Kontrol ve Denetimine Dair Yönetmelik" 26 Ekim tarihli Resmi Gazete'de yayımlanmıştı.
Yönetmelik ile GDO'lu ürünlerin ithalatına denetim zorunluluğu getirilirken, piyasada sorunlar yaşanması üzerine, 20 Kasım'da yapılan değişiklikle, 26 Ekim'den önce kontrol belgesi alan ithalatçılara bazı kolaylıklar sağlanmıştı.
Yönetmeliğin 26 Ekim'de Resmi Gazete'de yayımlanmasından sonra bazı sendikalar, dernekler ve vatandaşlar, 26 Ekim 2009 tarihli GDO yönetmeliğinin iptali ve öncelikle ithalatta denetimlere ilişkin 11'inci ve yönetmeliğin yürürlüğüne ilişkin 20'inci maddelerinin yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da ayrı ayrı dava açmıştı.
Danıştay 10. ve 13. Daireleri Müşterek Heyeti, yönetmeliğin 11 ve 20. maddelerinin yürütmesini oy çokluğuyla durdurmuştu.
Gerekçede, gıda ve yem amaçlı genetik yapısı değiştirilmiş organizmalar ve ürünlerin ithalatı, işlenmesi, ihracatı, kontrol ve denetimi konularının çıkarılaca vermont seo k bir yasayla düzenlenmesi gerektiğine işaret edilmişti.
Davalı Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, karara itiraz ederek kaldırılmasını istedi.
Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulu, itirazı kabul etti. Kurulun oy çokluğuyla aldığı kararın gerekçesinde, "Anayasa ve ilgili yasalara göre Tarım ve Köyişleri Bakanlığı'nın gıdalarla ilgili düzenleme yapma yetkisi bulunduğu" belirtildi. Kurul, "Yönetmeliğin ilgili yasalara aykırı olup olmadığının madde madde incelenmesi gerektiğine" karar verdi.
Danıştay 10. ve 13. Daireleri Müşterek Heyeti, yönetmeliğin bazı maddelerinin iptal istemini daha sonra esastan karara bağlayacak.
Bakanlık yetkilileri, Danıştay'ın kararına ilişkin herhangi bir belgenin henüz kendilerine ulaşmadığını belirtirken, bu kararı incelemeleri gerektiğini belirtti.
Hukuken bu durumda, "yönetmeliğin, 20 Kasım'da yapılan değişiklikleri ile birlikte yürürlükte olduğu" şeklinde yorum yapmanın mümkün olduğunun düşünüldüğünü söyledi.
Yönetmeliğin yürürlüğünün durdurulmasından sonra, bakanlık ve ZMO "artık GDO'lu ürünlerin hiç bir denetime tabi tutulmadan ithal edileceği" yorumunda bulunmuşlardı.
Yürürlüğü durdurma kararının kaldırılmasından sonra, bu durumda, yönetmelikte 20 Kasım'da yapılan değişiklik uyarınca, 26 Ekim 2009 tarihinden önce kontrol belgesi alınmış ürünlerin ithalatında, bu ürünlerin AB kriterlerine uygun olması koşuluyla ithalatına 1 Mart 2010 tarihine kadar izin verilecek. Böylece, yönetmeliğin çıkarılmasından önce kontrol belgesi almış ithalatçılara 1 Mart 2010 tarihine kadar süre tanınmış oldu.
Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdür Yardımcısı Ahmet Arslan, 20 Kasım'da AA'ya yaptığı açıklamada, yönetmelikte 20 Kasım'da gerçekleştirilen değişiklikten sonra yapılacak uygulama hakkında şu bilgiyi vermişti:
"GDO'lu ürünlerin transit geçişinin yasaklanmasının uluslararası ticaret açısından sakıncalı olduğunun belirtilmesi üzerine, bakanlık tarafından geçiş şartlarının düzenlenmesi şartıyla, transit geçişe imkan tanındı. Bu konu bakanlığa müracaat edilerek değerlendirilecek.
Denetim ve kontrol dahilinde geçiş imkanı sağlanacak. Uluslararası ticaret önlenmeyecek. AB, genetik bulaşmaları dikkate alarak, yüzde 0,9'a kadar GDO'lu ürünü (klasik ürün) kabul ediyor. Yönetmelikteki bu oran, kamuoyundan gelen tepkiler üzerine kaldırıldı. GDO'yu sıfır düzeyine çektik. Yani bir ürünün GDO'lu sayılabilmesi için orana bakılmayacak.
Milyonda 1 düzeyinde olsa bile GDO'lu sayılacak. Artık bir üründe (GDO var) veya (GDO yok) sınıflandırması yapılacak. Yönetmeliğin yayımlandığı tarih olan 26 Ekim'den önce kontrol belgesi alan ürünlere, AB kriterlerini sağlamaları, AB mevzuatında belirtilen belgeleri sunmaları, yönetmelikteki etiketleme, kontrol ve denetimle ilgili hükümlere uymaları şartıyla 1 Mart 2010'a kadar ithalat imkanı getirildi.
GDO'lu ise AB mevzuatında yer alan belgeyi sunmazsa, ithalatına izin verilmeyecek. Uluslararası akredite bir laboratuvardan sağlanacak belge ile ithalat imkanı getirildiği, mükerrer belge istenmesi uygulamasının da önüne geçildi. GDO'suz ürünlerin etiketine GDO içermediğine ilişkin ifadenin konulmasına da izin verildi."
Türkiye'de tescil edilmemiş GDO'lu ürünlerin ithalatına kesinlikle izin verilmeyeceğini vurgulayan Arslan, halen Türkiye'de tescil edilmiş GDO bulunmadığını, ancak, buna ilişkin değerlendirme kurulunun yönetmelikle oluşturulduğunu, kurulda görev alacak değişik üniversitelerden 91 bilimadamı ve uzman belirlendiğini belirtmişti.
Arslan, kurulun çalışması hakkında da şu bilgiyi vermişti:
"Kurul oluşturuldu, başvuru bekliyoruz. Başvuru halinde, konuya göre, bu 91 kişi arasından 11 kişilik komite oluşturulacak. Bunun sekretaryasını Tarımsal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (TAGEM) yapacak. Bu komite, başvuruyu inceleyecek. İnsan, bitki, hayvan sağlığı, biyolojik çeşitlilik, tüketici grupları açısından riskleri değerlendirecek. Bir karara varacak. Uygun bulmazsa ret edecek, uygun bulursa kabul edecek.
Bu karar, bakanlığımız tarafından gerek internet, gerek diğer yollarla kamuoyuna duyurulacak. Gelecek değerlendirmelere göre, bakanlık makamının takdirleri ile ithalata izin verilecek veya verilmeyecek. Bu konuda inisiyatif siyasi iradede bulunuyor, kamuoyunun tepkisi bu aşamada önemli.
Sonunda bakanlığın takdiri. İthaline izin verilen ürün, yönetmelikteki etiketleme ve diğer kontrol-denetim mekanizmalarına uygun olarak ithal edilip piyasaya sunulabilecek. Tüketicinin tercihine göre bu ürünleri kullanabilir. Risk olması halinde bu ret edilecek."
Kategori : GÜNCEL